Şükrü Erbaş Sözleri

2025 yılında sizler için en güzel Şükrü Erbaş Sözleri derlemelerini hazırladık. Bu Şükrü Erbaş Sözleri ile duygularınızı kısa, anlamlı ve etkileyici sözlerle ifade edebilir, sevginizi en özel şekilde dile getirebilirsiniz. Instagram, WhatsApp, Facebook, X gibi sosyal medya platformlarında bu sözleri paylaşarak sevdiklerinizi etkileyebilir ve beğeni toplayabilirsiniz.




Ne kadar uzaksa bir felaket sizden, o kadar mutlusunuz, unuttunuz başkalarının acısını duymayı.
Gelişin hayata bağlıyor beni, anlıyor musun? Zaman yarat ve uğra.
Yoruldum bulutları kirpiklerimde taşımaktan.
Susmak yalnızlığın ana dilidir.
Sesinden başka suçum, yüzünden başka iyiliğim kalmamıştı.
Eskimiş eşyalarız yeri hiç değişmeyen. Yalnızlığı çağrıştırıp yılgınlığı biçimleyen.
Gittiği en büyük uzaklık evinden işi olanlara, ne aşk, ne özgürlük, ne barış anlatabilirdi.
Tarla kuşu yağmur damlasından dünyayı içsin diye yazarız.
Bir yere gitmeden, gelecek birisini bekliyordu herkes.
Bunalıyoruz çocuk, bunalıyoruz. Biçim veremediğimiz şeylerin biçimini alıyoruz.
Oysa ben bir akşamüstü, oturup turuncu bir yangının eteklerine, yüreği avuçlarımda atan bir can yoldaşıyla dünyayı ve kendimi tüketmek isterim.
Her şeyi iyi yanından görmeyi kim öğretti bize? Acıyı görmeyen insan, umutsuzluğu yaşamayan, iliklerine dek kederin işleyip yaralamadığı bir insan, mutluluktan, umuttan, sevinçten ne anlar? Göğü görmeden, denizi görmeden maviyi anlamaya benzemez mi bu?
Kalktım yürüdüm elimdeki çaresiz soruyla. İnsan neden hep sona bırakır kendini?
Farkında mısınız bilmem, kimse kendi acısını bile duymuyor artık.
Sevinç taşkın yaşanır da; acı yalnız çekilir.
Ayrılık ne biliyor musun? Ne araya yolların girmesi, ne kapanan kapılar, ne yıldız kayması gecede, ne güz, ne ceplerde tren tarifesi, ne de turna katarı gökte. İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık.
Hayat dolduruyor her boşluğu kendince Bir başka başlangıçla Tutuşmak üzere yeniden Pembe üflemeleriyle bir ince soluğun soğuyor acılar bile.
Suyu sevmeyen insanın, rüzgârı anlamayan, gökyüzünde bir bulutu olmayan insanın gideceği uzaklık, olsa olsa kendine sızan çaresizliktir.
Dünya sinema perdesi değil ki. Düşlerin de bir sınırı olmalı, insanın gerçeği ile çevrili.
Senden başka kimseyi aramadım gittiğim yerlerden.
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!
Ben gidip hayal kuracağım, siz oturup gerçeğinizi sevin.
Ömrüm, ah benim ördükçe sökülen, yakasız kolsuz hırkam.
Ölümü bilerek nasıl yaşar insan, geride dünyanın kalacağını bilerek nasıl ölür; bilmek bütün acıların anasıdır, de.
Herkesin her şeyi kolayca konuştuğu, Arkasını döner dönmez unuttuğu zamanlardı.
Yastığa başını koyduğunda başucundaki boşluğa bak. Ayrılık diyordun ya.
Sitemizin gelişimine katkıda bulunmak ister misiniz? Aşağıdaki butonları kullanarak sitemizin gelişimine katkı sağlayabilirsiniz.
Biz hepimiz dikenli tellerle sarılıyız, her ilişkide bir parçamız kalır ve bölüne bölüne biteriz de.
Eskiden her konuda konuşurdum istekle Bir geniş gülümsemeyle dinliyorum şimdi.
Tenin tenime bu kadar sinmişken, ömrüm azala azala önümden akarken, gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken. Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime, bıraktığın.
Uzun sustum, ey durmadan konuşanlar. Geçmedi üşümem, ben bir aşkın kar yağışından geliyorum.
Gizemli bir suskunluğun dargın diliyim. Kan gülleri büyütürüm sabır saksılarında.
Kimse kendinden bir yere gitmiyor. Yaşıyoruz sessizce yaramızı severek.
Bir kapı önündeyim, girsem suç, gitsem ayaz.
Düşmeyi göze almadan binilmiyor salıncağa.
Gelecek kaygısı duymaya başladığımız gün, çocukluğumuzu geride bıraktığımız gündür.
Bir hüzün eğrisi olarak ilişkilerin gergefinde, ördüm ömrümün dokusunu ilmek ilmek.
Anlamakla katlanmak arasında tükendim.
Susmak iyileştirmiyor yarayı, yeni yerlere varıyor eski sözler.
Sevmek insanın en büyük acısıdır.
Benim en güzel düşlerim içimde kaldı.
Ve güz geldi Ömür Hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde.
İçimizde azalan zamanların kederi, önümüzde bir yere gitmeyen yollar.
Suyu sevmeyen insanın, rüzgârı anlamayan, gökyüzünde bir bulutu olmayan insanın gideceği uzaklık, olsa olsa kendine sızan çaresizliktir. Yaşlı bir kadının hüznünü duymazsanız, bir genç kızın saçlarında çarpan kalbini nasıl göreceksiniz?
Alnından öptüğüm yerde ülkemsin, ağzından öptüğüm yerde, kadınım.
Kalabalığın uyumuna inat, hayalin gerçeğe değdiği yeri seviyorum.
Yaşamak zorunda olduğumuz şunca yılı, aykırı uçlar arasında gezdirip geçirmedikçe, alışkanlıkların sınırlarını aşmadıkça zaman zaman, yaşamak, nasıl yenilik olur, tükenmek değil de?
Kimsenin kimseyi anlamadığı bir dünyada söz boşluğu dövmekten başka ne işe yarıyor ki?
Yüzün bir türkü sonrasının kederli dalgınlığında; güldün mü, ben mi yanıldım, bilmem.
Ey insan ömrünü dolduran biçimleyen duygu Hüzün müdür her vakit mutluluğun bir yüzü?
Sana neden sığındığımı anlıyor musun?
Biliyorsun ya susarak yaşamak zorundayım seni, bu yüzden gecelere ve sözcüklere bölüyorum ağırlığını.
Ey sözümün billuru; sensin kalbimden dünyaya yürüyen hayranlık.
Herkes türküsünü elbet kendi sesiyle söyler! İnsanın dili boynuna kement olur mu?
Hayalin, gerçeğe değdiği yeri seviyorum.

Diğer Güzel Sözler Yazıları
1 Euro Kaç TL
Liman Ayık Yaşam
Liman Ayık Yaşam